Şubat 5, 2025

İncesu Haber – Güncel ve Tarafsız Haberler

Gündemden ekonomiye, spordan teknolojiye: İncesu Haber ile doğru ve tarafsız bilgiye ulaşın!

Teğmenlerin Anıtkabir karesinin öyküsü: Perde arkasını fotoğrafı paylaşan gazeteci anlattı

Gazeteci Müyesser Yıldız, teğmenlerin Anıtkabir fotoğrafını anı olarak çektirdiklerini, kendisinin yayımlamasının ardından çok şaşırdıklarını ve avukatları aracılığıyla kendisine tepki gösterdiklerini yazdı.

Karar Harp Okulu’ndaki mezuniyet törenin ardından kılıçlı yemin eden ve ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyen teğmenler TSK’dan ihraç edildi. İhraç edilen teğmenlerin Anıtkabir karesi ise gündem oldu. Gündem olan ve bazı kesimlerin hedef gösterdiği Anıtkabir fotoğrafını yayımlayan gazeteci Müyesser Yıldız’dan açıklama geldi. Yıldız, söz konusu kareyi teğmenlerin yayımlamadığını söyledi.

Yıldız bugünkü köşesinde, “Her şey bitti, şimdi de teğmenlerin Anıtkabir’e gidip fotoğraf çektirmesine taktılar. Dün birisi şöyle buyurdu: Efendim, ‘Teğmenlerin Anıtkabir’e gitmelerinde tabii ki bir sorun yokmuş. Her Türk teğmeni tabii ki, Antıkabir’e gidermiş. Gitmeleri değil, gitmemeleri yadırganırmış’… Ancak ‘Bizim teğmenler, Anıtkabir pozuyla bir mesaj vermek istemişler’…” ifadesini kullandı.

12 Punto yazarı Yıldız şunları kaydetti:

“FOTOĞRAFI YAYINLAYAN OLARAK SÖYLEYECEKLERİM VAR”

O mesaj da tabii ki; “’Atam! Disiplinsizlik yaptık. Başımıza bunlar geldi’ mesajı değil, Atam! Senin askerin olduğumuz için başımıza bunlar geldi’ mesajıymış”…

Teğmenlere yeterince haksızlık yapıldı, bir de bu konuda yapılmaması adına o fotoğrafı ilk yayınlayan olarak söyleyeceklerim var.

Teğmenler Anıtkabir’de “poz” vermedi. Fotoğrafı, Anıtkabir’e giden herkes gibi, bir hatıra olması ve ailelerine göndermek için çektirdiler.

Ben bunu bir şekilde bulup yayınladığımda da en önce onlar şok geçirdi ve avukatları aracılığıyla bana tepki gösterdi.

Avukatlar, birilerinin bunu istismar edebileceğini belirterek fotoğrafı kaldırmamı istedi. “Kim, ne hakla istismar edecek” diyerek kabul etmedim. Keşke kaldırsaymışım; ama böylesine fırsat kollayanlar olduğunu tahmin etmemiştim.

Avukatların bu konudaki samimiyetini şuradan anlayın:

Çoğu yıllardır tanıdığım dostlarım olmasına rağmen tabir-i caizse benimle selamı sabahı kestiler. Dahası, hakkımda suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladılar.

Başım gözüm üstüne, aldım kabul ettim. Teğmenlerden de; bir de bu yüzden saldırıya maruz kaldıkları için özür diliyorum.

İstismarcılara bir çift sözüm daha var: O “pozla” bir mesaj vermek istemiş olsalar; Anıtkabir’e üniformalarıyla giderlerdi – çünkü ihraç kararı kendilerine henüz tebliğ edilmemişti. Öyle giderler, muhtemelen herkes de tanır ve kalabalıklarla fotoğraf verirlerdi. Bilmem anlatabildim mi?